Çocukluk çağı hastalıklarının önemli nedenlerinden olan büyüme geriliği, bazı vitamin ve mineral eksiklikleri ve ishaller en sık 0-2 yaş grubunda görülür. İki yaşından küçük çocuklarda yetersiz beslenmenin erken fiziksel büyüme ve zeka gelişimine ve ileri yaşam sağlığı üzerine olumsuz etkileri bilinmektedir. Bu nedenle, süt çocuğu ve küçük çocuklarda ideal beslenme ile ilgili anne adayları ve annelerin bilinçlendirilmesinin çocuk sağlığı ve erişkin sağlığı üzerinde olumlu etkileri olacaktır.
0-6 Ay Beslenmesi:
Günümüzde bebeklerin doğumdan itibaren ilk 6 ay boyunca yalnız anne sütü ile beslenmesi ve bu süre içinde su dahi hiçbir ek besin verilmemesi önerilmektedir. İlk 6 ay tek başına anne sütü ile beslenme, daha sonra uygun ek besinleri başlatılması ve emzirmenin iki yıl sürdürülmesi; süt çocuğu için ideal beslenmedir.
Bebekler doğumdan sonraki ilk yarım ile bir saat içinde emzirilmeye başlanmalıdır. Emmenin en aktif olduğu bu sürenin geçirilmesi emzirme başarısı ve süresinin olumsuz yönde etkilemektedir. Bebek ve anne aynı odada bulunmalı, böylece bebek ağladıkça beslenmelidir. Bebeğin sık sık ve uygun teknikle emzirilmesi, süt salgılanmasını sağlayan en önemli faktördür. Dolayısıyla, bebek daha iyi tartı alır, meme sorunları azalır ve emzirme alışkanlığı daha kolay yerleşir. Gece emzirmeleri de süt yapımının artması yönünden önemlidir, bebek en az 10 dakika emzirilmelidir. Bazı bebekler 20-30 dakikadan önce memeyi bırakmazlar. Eğer bir emzirişte tek meme emzirilmişse, bir sonraki emzirişte ikinci memeden emzirilmelidir. Eğer her iki memeden de emzirilmişse, bir sonraki emzirmede bebek son verilen memeden emzirilmelidir.
Başarılı bir emzirmenin gerçekleşmesi annenin bebeği memeye tutuşu ve bebeğin memeye yerleşmesinin doğru bir şekilde olması ile mümkündür. Anne bebeğini oturarak ya da yatarak emzirmek isteyebilir. Annenin kendini rahat hissettiği pozisyonda emzirmesi en uygun olanıdır. Hangi pozisyonda olursa olsun bebeğin memeye tutuluşunda dikkat edilmesi gereken temel noktalar şunlardır; bebeğin başı ve gövdesi düz bir hatta olmalı, vücudu annesininkine yakın olmalı, yeni doğmuşsa poposundan desteklenmelidir.
Bebeğin memeye yerleştirilmesi esnasında önce meme ucuyla bebeğin dudaklarına dokunulmalı, bebeğin ağzını genişçe açması beklenmeli, bebeği alt dudağı meme ucunun altına gelecek şekilde çabucak memeye tutmalıdır. Bebek memeye iyi yerleşmişse ve etkin emiyorsa; meme ucu çevresindeki kahverengi halkanın bebeğin alt çenesine yakın olan kısmı, üstte kalan kısma kıyasla bebeğin ağzına daha fazla oranda girmiş olduğu, bebeğin alt çenesi annenin memesine temas ettiği, emme esnasında bebeğin yanaklarının dolgun olduğu, bebeğin ritmik bir şekilde yavaş yavaş emdiği, yutkunma seslerinin duyulduğu gözlenir. Memeye iyi yerleşmeme sonucunda; boşalamaması sonucu memede gerginlik, bebeğin yeterince süt alamamasından dolayı bebeğin doymaması, memeyi reddetmesi ve tartı alamaması durumu ortaya çıkmaktadır.
Her annenin sütü kendi bebeği için idealdir ve yeterlidir. Anne sütünün yetersiz olduğu (mutlaka bir hekim tarafından 1-2 hafta izlem sonucunda karar verilmelidir) ya da anne sütünün verilemediği (annenin ağır hastalığı, radyoterapi ve kemoterapi alması, aktif tüberkülozu v.s.) gibi nadir durumlarda; olanak varsa bileşimleri anne sütüne çok yakın olan formül sütleri (endüstri sütleri) kullanılmalıdır. Temiz ve uygun hazırlama koşullarında formül sütleri ile sindirim sorunları nadirdir ve yapay beslenmenin sakıncaları en aza indirilmiş olur. Ancak doğal beslenmenin gerçekleşmediği ve ailenin ekonomik gücünün yetersiz olduğu durumlarda inek sütü ile beslenme önerilmelidir. Önce inek sütü bir taşım kaynatılmalı ve ilk 4 haftada 1:1, 1-4 ay arası 2:1 oranında (2 kısım süt 1 kısım su) sulandırılarak verilmelidir. Dördüncü aydan sonra tam süte geçilebilir. Kaloriyi arttırmak amacıyla 100g. süte veya sulandırılmış süte 5gr. (silme büyük çay kaşığı) oranında şeker eklenmelidir. Zorunlu olmadıkça 9 aydan küçük bebeklere inek sütü önerilmemeli, dokuzuncu aydan sonra ise verilen miktar dereceli olarak arttırılmalıdır.
6-12 Ay Beslenmesi:
Ek besinlerde geçiş için en uygun dönem 6.ayın sonudur (180 gün). 6-24 aylar arası dönemde ek besinlerin yanı sıra emzirmenin sürdürülmesi çocuk sağlığı açısından oldukça önemlidir. Sık emzirme devam ederken, 6.ayda küçük miktarlarda tamamlayıcı besinler başlanmalı ve çocuk büyürken besin miktarı arttırılmalıdır. Tamamlayıcı besinlerin kıvamı, süt çocuğunun ihtiyacına ve motor gelişimine uygun olarak, bebek büyüdükçe kademeli olarak arttırılmalıdır. Süt çocuğu 6.ayın başlangıcında püre halinde ezilmiş yarı katı besinleri yiyebilir, 8.ayda ise çoğu bebek parmak besinleri dediğimiz, ara öğünlerde yardımsız yiyebilecekleri besinleri tüketebilir. On ikinci ayda bebekler ailenin diğer bireylerinin tükettiği aile yemekleri ile beslemeye hazırdır, ancak bu besinlerin enerji yoğunlukları ve bebeğin ihtiyaçları hesaba katılmalıdır. Fındık, fıstık, üzüm, çiğ havuç parçaları gibi sert taneli besinler boğulmalarına neden olacağından sakıncalıdır. Süt çocuğunun besin ihtiyacını karşılamak, çeşitli besinleri içeren bir beslenme rejimi ile mümkündür. Et, tavuk, balık ya da yumurta günlük olarak ya da mümkün olduğunca sık tüketilmelidir. Hazırlanan besinlerin yağ içeriği yeterli düzeyde olmalıdır. Çay, kahve gibi düşük besin değeri olan, soda, gazlı içecekler gibi şeker oranı yüksek olan içeceklerden sakınmalıdır.
Tüketilen meyve suyu miktarının, besi değeri yüksek olan besinlerin alımını engellememesi için sınırlandırılmalıdır. 6.aydan sonra bebeğe su verilebilir. 12.aya kadar suyun kaynatılıp verilmesi gerekir.
Sağlıklı beslenen anne tarafından emzirilen bir süt çocuğunun günlük öğün sıklığı; 6-8 ayda 2-3 kez, 9-11 ayda 3-4 kez, 12-24 ayda 3-4 kez ve bir parça meyve gibi parmak besinlerinin sunulduğu 1-2 ara öğündür. Eğer her öğünde alınan besinin enerji yoğunluğu düşükse ya da bebek emzirilmiyorsa öğün sıklığı arttırılmalıdır.
Süt çocuğu anne ya da bakıcı tarafından doğrudan beslenmeli ve açlık, tokluk belirtilerine duyarlı olunmalıdır. Anne ya da bakıcı, bebeği yavaş ve sabırla beslemeli, yemeğe teşvik etmeli, ancak zorlamamalıdır. Ana besini reddeden çocuklar için değişik tat, lezzet ve yapıda yeni kombinasyonlar denenmeli ve teşvik yöntemleri arttırılmalıdır. Yemek esnasında çocuğun dikkatini dağıtacak oyunlar minimize edilmelidir. Yemek zamanlarının öğrenme, sevgi dolu konuşmalar için olduğu unutulmamalıdır.
Besinler doğru bir şekilde ve hijyen kurallarına uygun olarak hazırlanmalıdır. Besinlerin hazırlanmasından önce annenin ellerinin, yemekten önce annenin ve bebeğin ellerinin yıkanması, besinlerin hazırlandıktan hemen sonra tüketilmesi ya da uygun koşullarda saklanması, besinlerin hazırlanması ve sunulmasında ve bebeği beslerken temiz kase, bardak,kaşık v.s kullanılması ve temizleme güçlüğü nedeni ile biberon kullanılmaması; bu dönemde uyulması gereken kurallardır.
Süt çocuklarının sağlıklı gelişimi için vitamin ve mineral takviyeleri almaları gerekmektedir. Bazı toplumlarda emziren annelerin, hem kendi sağlıkları, hem de sütlerindeki uygun yeterliliği sağlamak için vitamin ve mineral desteğine ihtiyaç gösterir. Gebelik öncesi ve gebelikte de vitamin ve mineral desteği yararlıdır.
Hastalık esnasında emzirme sıklığını arttırma yolu ile sıvı alımının arttırılması ve bebeğin yumuşak, iştah açıcı, favori besinleri tüketmeye teşviki gerekir. Hastalık sonrasında ise normalden daha sık beslenme ve daha fazla miktarda yemeye teşvik önemlidir.
Sonuç olarak; süt çocukları ve küçük çocuklar; optimal büyüme-gelişme, zeka gelişimi, gelişim ve hayata sağlıklı başlangıç için yaşamın ilk iki yılı kritik bir dönemdir. Bu dönemde sağlıklı beslenme fırsatı kaçırılmamalıdır. Annelerin emzirme ve tamamlayıcı beslenme uygulamaları konusunda bilinçlendirilmesi ve uyumunun sağlanması, çocuk sağlığı açısından son derece önemlidir.
Yorumlar
Yorum Gönder